Yıldız Koyun

Seans ücretim 2.500 TL olup, ihtiyaç doğrultusunda 2.000–2.200 TL arasında indirim yapılabilmektedir. Düzenli süreçlerde avantajlı paketler de sunuyorum: - 5 seanslık paket: 12.500 TL - Paket indirimi ile: 10.000 TL Detaylı bilgi için uygulama üzerinden “teklif al” butonu kullanabilirsin.

Yeni bir danışanımla çalışmaya başlarken ilk görüşmemiz 60 dakika sürmektedir. Bu görüşmede danışanın öyküsünü dinler, ihtiyaçlarını değerlendirir ve birlikte sürecin yol haritasını oluştururuz. Sonraki seanslarımız genellikle 50 dakika olarak planlanır. Ancak her bireyin ve ailenin ihtiyacı farklıdır; bu nedenle görüşmelerin süresi ve sıklığı danışanla birlikte, sürecin ihtiyaçlarına göre şekillenir.

Sosyal hizmet uzmanı olarak lisans eğitimimi tamamladım. Bu temel eğitimim sayesinde aile içi iletişim, göç, psikoloji ve ruh sağlığı alanında güçlü bir altyapıya sahibim. Mezuniyetimin ardından farklı alanlarda danışanlarla çalışarak bu birikimimi sahada geliştirdim. Yaklaşık 3,5 yıl boyunca bir bağımlılık merkezinde görev yaptım. Alkol, madde, kumar ve teknoloji bağımlılığı yaşayan bireyler ve onların aileleriyle yoğun şekilde çalıştım. Bu süreç, bağımlılığın sadece birey değil, aile üzerindeki etkilerini anlamamı derinleştirdi. Ailelerle olan çalışmalarımı Marmara Üniversitesi’nde tamamladığım Aile Danışmanlığı Eğitim Programı ile güçlendirdim. Uzun yıllardır göç alanında sahada çalıştığım için göçün psikolojisini, travmalarını ve yeniden uyum süreçlerini çok yakından tanıyorum. Travmaya duyarlı yaklaşımımın bir parçası olarak Sabancı Üniversitesi’nin farklı programlarına katıldım. Masal terapisi, beden odaklı terapi, qigong, mindfulness ve beden çalışmaları gibi alanlarda eğitimler aldım. Böylece danışanların hem zihinsel hem de bedensel süreçlerini destekleyecek araçlar edindim. Köken aile çalışmalarına özel bir önem veriyorum. Bu nedenle Aile Dizimi Eğitimi aldım. Grup süreçlerinin önemine inanarak Grup Yöneticiliği ve Travmaya Duyarlı Uygulayıcılık Eğitimini tamamladım. Derin Demokrasi Eğitimi ise bireylerin içsel çatışmalarını anlamada ve dönüştürmede bana yeni bakış açıları kattı. Toplumda konuşulması çoğu zaman ertelenen ama çok önemli olan cinsel sağlık alanında Cinsel Terapi Sertifikası edindim. Ayrıca Kriz, Travma ve Yas Danışmanlığı Sertifikası ile zorlayıcı yaşam olaylarında danışanlara destek oluyorum. Terapötik kartlarla yaptığım çalışmaları da yine aldığım Uygulayıcı Sertifika sayesinde profesyonel olarak yürütüyorum. Bunların yanı sıra, kadın bedenini ve kadın sağlığını anlamak amacıyla Kadın Sağlığı Eğitim Programına katıldım. Kadın bedenine, döngüselliğine ve kadınlara özgü sağlık konularına dair bilgim, özellikle kadın danışanlarla yürüttüğüm çalışmalarda derinlik kazandırıyor. Yaklaşımım Bütün bu eğitim ve deneyimlerin ötesinde, çalışma tarzımın temelinde farkındalık, şeffaflık, sevgi odaklılık, öz-şefkat ve öz-değer yer alıyor. Danışanların kendi gücünü fark etmesine, kendi değerini hatırlamasına ve hayatı daha şefkatli bir yerden deneyimlemesine eşlik etmeyi amaçlıyorum.

İnsanlara dokunmayı, onların hayatında küçük de olsa bir iz bırakmayı hep çok kıymetli buldum. Sosyal hizmet alanındaki eğitimim ve yıllar içinde edindiğim deneyimler, beni bu yola daha da bağladı. Yıllarca kırık hikâyeler arasında yürüdüm; her birinde yeniden filizlenen umutlara tanık oldum. Göç, aile, bağımlılık ve psikososyal destek alanlarında çalışırken her bireyin bir dünyası olduğunu ve her hikâyenin özel olduğunu gördüm. Bu işe başlama motivasyonum; kalpten bir sorumluluk duygusu, insana dair sevgim ve profesyonel bilgiyle harmanlanmış bir yolculuk aslında. Her adımda hem öğrenmeye hem de paylaşmaya devam ediyorum.

Uzun yıllar bağımlılık alanında çalıştım; özellikle kumar, alkol, sigara, madde ve teknoloji bağımlılığı üzerine danışanlarla birebir deneyimim oldu. Bunun yanı sıra şiddet, kadın güçlendirme ve aile danışmanlığı alanlarında da aktif şekilde çalıştım. Çiftlerin iletişim sorunları ve cinsel problemler üzerinde yürüttüğüm danışmanlıklarla, ilişkilerin daha sağlıklı ve dengeli bir yapıya kavuşmasına destek oldum. Bu süreçte hem bireylerin hem de ailelerin iyileşme yolculuklarında yanlarında olmayı önemsedim.

Danışmanlık sürecinde bazen uzun soluklu ve sabır gerektiren çalışmalarımız oldu. Her danışanın hazır bulunuşluğu ve koşulları farklı olsa da, süreç içinde güzel sonuçlar aldığım vakalarla karşılaştım. Özellikle aile danışmanlığında iletişimi güçlenen, birbirini daha iyi anlayan ve daha mutlu bir noktaya gelen ailelerimiz oldu. Bağımlılık çalışmalarında ise, bağımlılığın bir hastalık olduğunu fark edip onunla baş etmeyi öğrenen ve düşmüş olduğu bağımlılık döngüsünden çıkmayı başaran pek çok danışanım oldu. Bunlar benim için çok kıymetli. İnsanlar hayatlarında zor dönemler yaşayabilir; bazen yollarını kaybedebilir, karanlık bir tünelde ilerliyormuş gibi hissedebilir ya da pusulasını yitirmiş bir gemi gibi savrulabilirler. Bazen de en yakını bile insanı anlamaz. İşte terapi ve danışmanlığın en güzel yanı burada ortaya çıkar: kişinin yalnız olmadığını hissettirmek, yolunu yeniden bulmasına destek olmak. Bu yüzden de yaptığım işin, sunduğum hizmetin çok kıymetli olduğuna inanıyorum. Onların hayatlarına dokunmak ve bir değişime vesile olmak, benim için en değerli sonuçtur.

Bir terapist seçerken en kıymetli şey, onun sadece bilgisini değil, kalbini de görebilmektir. Çünkü danışmanlık süreci yalnızca sorunları çözmek için değil, yeniden doğuşların mümkün olduğunu hatırlamak içindir. Benim tavsiyem; size güven veren, yargısızca dinleyen, travmaya duyarlı ve şefkatle yaklaşan bir uzmanı tercih etmenizdir. İyi bir terapist, sizin yaralarınızı ‘onaracak’ biri değil, içinizdeki gücü açığa çıkarmanıza eşlik edecek bir yol arkadaşıdır. Her ailenin ve her bireyin kalbinde küllerini bekleyen bir Zümrüd-ü Anka vardır. Doğru danışman, o küllerin arasına ışık tutar ve yeniden doğmanız için kanatlarınızı hatırlatır. Eğer terapistiniz size güven, şefkat ve yeniden doğuşu içinizdeki güçle hissettiriyorsa yapılan görüşmelerin sizde güzel dönüşümler oluşturacağına inanın.

Bir profesyonel seçerken danışanların sorması gereken sorular vardır: Bu kişi yaptığı işte gerçekten yetkin mi? Eğitim düzeyi nedir, insanla çalışan bir alandan geliyor mu? Çünkü maalesef popüler kültürün etkisiyle bugün herkes kendine terapist diyebiliyor. Oysa terapi bir moda değil, çok derin ve sorumluluk isteyen bir süreçtir. Burada belli bir ücret karşılığında hizmet alınıyor ve bu hizmetin hakkıyla verilmesi gerekir. Bence en önemlisi, karşıdaki uzmanın gerçekten donanımlı olup olmadığına, eğitimine, yetkinliğine bakmaktır. Ama sadece teknik bilgi yetmez; danışan şunu da hissetmeli: Bu kişi beni gerçekten anlayabiliyor mu? Sorduğu sorular bana yeni kapılar açıyor mu? İçimde bir şeyleri dönüştürmeyi fark ettiriyor mu? Bana güven veriyor mu? Ve bu yolda birlikte yürüyebileceğimize dair içimde umut uyandırıyor mu? Çünkü her danışmanlık, aslında insanın kendine doğru yaptığı bir yolculuktur. Bazen kolay, bazen de ağır dönemler olabilir; kişi kendiyle yüzleşmek zorunda kalabilir. İşte bu süreçte danışmanın varlığı bir fener gibidir: karanlık bir denizde yönünü kaybeden gemiye ışık tutan bir deniz feneri… O ışık, danışana yalnız olmadığını hissettirir ve güvenli bir şekilde yoluna devam etmesine yardımcı olur. Bu yüzden yetkinlik, güven ve umut; danışmanın en kıymetli pusulalarıdır